20 Ağustos 2010 Cuma

100. Programa Ulaşmışken...

Halil Cibran’ın bir sözü var: “Yalnızca bir kere dilim tutuldu” der, “biri bana gelip sen kimsin diye sorduğunda...” Aslında bütün hayat hikâyemiz bunun üzerine kurulu; kim olduğumuzun aranışı üzerine. Rahimden çıkış, kendini bilmeye yol alış. Bilmeye yolalışta, sanat her zaman yol açıcı olarak insanın yanında durdu. İnsana insan olma yolunda ufuk açıcı en önemli düşünce alanlarından biri oldu. İnsanın kendisiyle buluşmasına duvar ören şimdiki zamanın bütün parçalayıcılığına karşı da yine en önemli nefes ve umut alanlarımızdan biri kuşkusuz sanat. Bugün belki de her zamankinden daha fazla önem taşıyor kendini, varoluşunu arayan, katları ve katmanları aralayan sanatçıların rehberliği; (özellikle de iki denizin buluştuğu bu şehirde İstanbul’da soluk alan sanatçıların) dünya için çok önemli.

İşte biz bu fark edişle hazırladık 100 bölümü… Sanat, sanatçı tanımlarının savrulup bulanıklaştığı bu garip zamanda biz popüler olanın değil gerçek sanatın ve sanatçının yanında durduk, onların sözlerine aracı olduk. Hep birlikte nice yüzlere…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder