19 Ekim 2010 Salı

Bir modernizm masalı­: Yurttaş Kane

Yıllar boyu zenginleşerek güçlenen bir medya patronudur Kane. Kane yaşlanır ve yaşamının sonuna gelir. Yaşamdan ölüme geçerkense bir tek söz söyler: “Rosebud”.

Orson Welles'in ünlü filmi “Citizen Kane /Yurttaş Kane” işte bu öykü üzerine kurulu. Konusunu gerçek yaşamdaki gerçek bir medya patronundan alan film, beyazperdede 1941 yılında boy gösterdi.

Orson Welles'in ilk uzun metrajlı filmi olan ve başrolünde de oynadığı “Yurttaş Kane”in yaklaşık yetmiş yıldır değişmeyen bir özelliği var: Film, sinema eleştirmenleri tarafından hep sinema tarihinin en iyi eserlerinden biri, hatta en iyi eseri olarak kabul edildi.

Farklı dönemlerde, farklı listelerde hep ilk sırada yer alan film, son olarak “Online Film Eleştirmenleri Derneği” tarafından “en başarılı ilk filmler” listesinde ilk sıraya yerleşti. Peki nedir bu “Yurttaş Kane”in alametifarikası?

Çekildiği dönemde o yılların sinema anlayışına pek çok yenilik getirmesi mi? Montaj tekniği ve ışıklandırmadaki farklılıklar mı? İlk defa kullanılan kamera açıları mı? Makyajı mı? Yoksa ele aldığı konu, “Rosebud” ile yarattığı gizem mi? Hangisi?

Sinemayla ilgilenen ve “Yurttaş Kane”i izlemiş herkesin mutlaka diyecek bir sözü vardır. Ama kesin olan bir şey var ki, o da “Yurttaş Kane”in sinema tarihinin başyapıtlarından biri olduğu...

Bu gece HAYAT+'da sosyolog Nazlı Ökten'le "Yurttaş Kane"i konuşuyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder